Bombardıman böceğini diğer böceklerden ayıran ilginç bir özelliği vardır. Bu 1.5 cm'lik hayvanın vücudunda oldukça karmaşık bir "kimyasal silah" yer alır.
Böcek kendisini yemeye hazırlanan bir düşmanı tarafından tehdit edildiğinde, vücudunun arka kısmında yer alan özel bir borudan, düşmanına doğru kaynar sıcaklıkta ve tahriş edici bir kimyasal sıvı fışkırtır. Bu sıvıyla haşlanan düşmanın tek çaresi olabildiğince hızlı kaçmaktır.
Peki bu kimyasal silah nasıl çalışır?
Hayvan, düşman saldırısına uğradığı anda, vücudunun alt tarafında birbirinden ayrı iki bölmede depolanan iki kimyasal maddeyi (hidrojen peroksit ve hidro-kinon) 'yakma odası' olarak adlandırılan özel bir bölmede birleştirir. Aynı anda bu 'yakma odası'nın duvarlarından salgılanan özel bir katalizör (peroksidaz) maddenin hızlandırıcı etkisiyle, karışım 100oC'lik korkunç bir kimyasal silaha dönüştürür. Basınçla fışkırtılan bu çok sıcak kimyasal maddeyle haşlanan düşman ise, paniğe kapılarak avlanmaktan vazgeçer.
Yakma odasında biriken karışım hızlandırıcı enzimle birleşince zincirleme reaksiyon başlar. Hidrojen peroksit, su ve oksijene ayrışır. Oksijen, hidro-kinon ile tepkimeye girerek daha fazla su oluşturur ve kinon denilen tahriş edici bir kimyasal üretir. Bu reaksiyonlar sırasında oldukça fazla ısı açığa çıkar ve karışım kaynama noktasına ulaşır. Böceğin vücudundan dışarı uzanan bir kanal, kaynayan karışımın çıkabileceği tek noktadır. Kanalın etrafındaki kaslar, karışımın tam olarak düşmanı odaklamasını sağlar. Ve böylece böcek, düşmanını zehirli bir kimyasal madde olan kinon ile haşlar. Şimdi bu mükemmel sistemin nasıl işlediği üzerinde düşünelim. Dikkat edilirse, bu sistemin kusursuz bir biçimde işlemesi zorunludur. Çünkü eğer sistemde tek bir aksama olsa, ya patlama gerçekleşmeyecek ve böylece böcek düşmanı tarafından kolaylıkla öldürülecektir, ya da patlama böceğin kendi vücudunu havaya uçuracaktır. Eğer tek bir detay bile eksik olsa ya da vaktinde çalışmasa, sonuç böcek için ölümdür. Örneğin biriktirme odacığını patlama odacığından ayıran kas, tam vaktinde açılıp kapanmasa, ya sistem çalışmaz ya da böcek kendini haşlar.
"Bu son derece karmaşık savunma mekanizması nasıl var olmuştur?" sorusuna cevap aradığımızda ise, böceğin bu mekanizmayı "kendi kendine" geliştirmesinin imkansız olduğunu görürüz.
Bir böcek, birbirine karıştığı anda patlayacak iki ayrı kimyasal maddenin formülünü nasıl oluşturabilir? Farz edelim oluşturdu, bunları nasıl kendi vücudunda salgılayıp biriktirebilir? Salgıladı diyelim, bunlar için kendi vücudunda iki ayrı 'bekleme' ve bir de 'yanma' odası nasıl meydana getirebilir? Tüm bunları 'başarsa' bile, iki maddenin reaksiyonunu hızlandıracak bir katalizör maddenin formülünü nasıl hesaplayıp bunlara ekleyebilir? Üstelik tüm bunların ardından bir de, kendi kendini yakmamak için, 'yanma odası'nın ve karışımı püskürttüğü borunun duvarlarını yanmaz bir alaşımla 'izole' etmelidir!
Böceğin 'yaptığı' bu işlemleri, kimyagerler dışında, insanlar dahi yapamazlar. Kimyagerler de bu işlemi kendi vücutlarının içinde değil, ancak laboratuvarda yapabilirler.
Böceğin böylesine üstün bir kimya uzmanı olduğunu ve kendi vücudunu, yapacağı reaksiyona göre dönüştürüp-düzenleyecek yeteneğe sahip bir mucizevi tasarımcı olduğunu kabul etmek elbette akıl dışıdır. Belli ki böcek, bu inanılmaz işlemleri, içeriğinin farkında olmadan, yalnızca bir refleks olarak yapmaktadır. Tabiatta böylesine üstün bir güce ve akla sahip bir varlık yoktur. İnsan da böyle bir canlıyı var edemez. Bırakın böylesine kompleks bir canlıyı var etmek, bilim adamları canlılığın en basit temeli olan proteini bile -ellerinde örneği olduğu halde-yapabilmiş değillerdir.
Kısacası sistemin işlemesi için bütün parçalarının bir anda ve eksiksiz bir biçimde var olması gerekir. Bu ise, evrim teorisinin iddia ettiği "kademeli evrim" mantığını kesin bir biçimde çökertir. Açıktır ki böcekteki bu sistem, herhangi bir rastlantılar zinciriyle ortaya çıkmış olamaz. Gerçek ortadadır: Allah, bu küçük hayvanda kusursuz yaratışının delillerinden birini göstermektedir. Kuran'da Allah'ın yaratışı şöyle bildirilir:
"O Allah ki, yaratandır, kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tespih etmektedir. O Azizdir, Hakimdir. (Haşr, 24)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder