Görme yetenekleri bulundukları bazı ortamlarda azalan köpek balıkları, avlanmaya nasıl devam ederler?
Bu canlıların vücudunda bulunan ve içi jölemsi bir madde ile dolu olan oluklar, nasıl bir işlev görürler?
Beyaz köpek balıkları, avlarını gözleri ile takip ederek yakalarlar. Sıcak mercan kayalıklarında gezindiklerinde bu canlılar için hiçbir sorun yoktur. Avlarını kolaylıkla görürler. Ancak serin okyanuslarda gezindiklerinde beyaz köpek balıklarının soğuktan görüş yeteneklerinin etkilenmesi gerekmektedir. Normal şartlar altında soğuk suyun etkisiyle kimyasal işlemler yavaşlayacağı için hayvanın gözlerinin, hızla hareket eden avını takip etmede çok ağır kalması gerekmektedir. Ancak köpek balığı hiçbir zaman böyle bir problem yaşamaz.
Çünkü beyaz köpek balıklarının gözleri kendileri gibi soğukkanlı değildir. Bu köpek balığı türünde vücut kaslarının ısısı direkt olarak gözlere aktarılır. Bu sayede en hızlı hareket eden balıkları hatta fok balıklarını bile rahatlıkla yakalayabilirler. Ancak görme duyuları, suyun içindeki hareketleri takip edemeyecek kadar zayıf olan bazı tür köpek balıkları vardır. Bu canlılar, avlarını takip edebilmek, sudaki ısı değişimini ve tuzluluk oranını tespit edebilmek için muazzam bir yönteme başvururlar.
Elektriği Algılayan Lorenzini Ampulleri
Bütün canlılar, ısı dışında elektrik de yayarlar. Karada yaşayan bir canlının bu akımları hissetmesi zordur; çünkü hava bir yalıtkan görevi görür. Ancak suyun içerisinde durum farklıdır. Elektrik, doğal bir iletken olan suyun içerisine akar. Dolayısıyla bu elektriği hissedebilen bir canlı, son derece etkili bir duyuya da sahip olmuş olur. İşte köpek balıkları da bu avantaja sahip olarak yaratılmış canlılardandır. Öyle ki sudaki tüm titreşimleri, suyun ısısındaki değişimleri, tuzluluk oranını ve özellikle de hareket halindeki canlıların yol açtığı elektrik alanındaki küçük değişiklikleri bile hissedebilirler.
Köpek balıklarının vücutlarında, içi jöle dolu çok sayıda oluk mevcuttur. Bu oluklar, yoğun olarak köpek balığının kafasına yerleştirilmiş olmasına karşın, balığın tüm vücudu boyunca da dağılmıştır. "Lorenzini ampulleri" olarak adlandırılan bu özel organlar, mükemmel birer elektrik algılayıcısıdır. Köpek balıkları ve vatozlar, bu algılayıcılarını kullanarak avlarını bulurlar. Bu organlar, başın ve hayvanın yüzündeki sivri kısmın üstünde bulunan gözeneklere bağlıdırlar. Elektrik algılayıcısı (elektroreseptör) olarak son derece hassastırlar. Öyle ki köpek balıkları, bir voltun 20 milyarda biri büyüklüğündeki akımları bile hissedebilirler.
Bu muazzam bir güçtür. Evinizdeki kalem pilleri düşünün. İşte 1,5 voltluk bu pillerden iki tanesini birbirlerinden 3000 km uzağa koyduğumuzda ve arasına bir bakır tel çektiğimizde köpek balıkları bu pillerin yaydığı akımı hissedeceklerdir.(John Downer, Supernature, The Unseen Powers of Animals, BBC Worldwide Ltd., London 1999, s. 17)
Köpek Balıklarındaki Tek Bir Sistem, Evrim Teorisini Çürütmeye Yeterlidir
Köpek balıklarındaki sistem ve organların pek çoğu birbirine bağlı çalışmaktadır. Birisi olmadan diğeri fonksiyonlarını yerine getiremez. Örneğin elektrik akımlarını algılayan sistemin parçalarından tek biri bile olmasa ya da herhangi bir aksaklık olsa, Lorenzini ampulleri hiçbir işe yaramaz.
Bu açık gerçeğe rağmen evrim teorisine göre; ilk ortaya çıkan köpek balıklarının yani "ilkel köpek balıklarının" günümüzdekiler gibi elektrik algılayıcılarının olmadığının, ancak zaman içinde bu mükemmel sistemin bir şekilde oluştuğunun kabul edilmesi gerekir. Ancak böyle bir kabulün mantıksızlığı çok açıktır, çünkü köpek balıklarının bu sistem olmadan yaşaması mümkün değildir. Ayrıca böyle kompleks bir sistemin zamanla oluşamayacağı da ortadadır. Vücut kaslarının ısısını direkt olarak gözlere aktaracak, elektrik dalgalarını muazzam bir hassasiyetle fark edecek bu sistemler bir bütün olarak ortaya çıkmak zorundadırlar.
Lorenzini ampulleri köpek balıklarının sahip oldukları özelliklerden yalnızca bir tanesidir. Köpek balıkları gerek solunum sistemleri, gerek yollarını bulmalarını sağlayan manyetik alıcıları, gerekse hızlı yüzme yetenekleri ile birer yaratılış mucizesidirler. Allah bütün canlıları olduğu gibi köpek balıklarını da eksiksiz bir şekilde, sahip oldukları mükemmel özelliklerle birlikte yaratmıştır. Köpek balıklarının yukarıda kısaca anlattığımız bu özellikleri gibi, kainatın her köşesi Yüce Rabbimiz'in üstün ilmini gerektiği gibi takdir etmek, O’nu düşünüp, şükretmek için birer vesiledir. Bu gerçek, ayetlerde şöyle bildirilmiştir:
(Nahl Suresi, 65–66)
Köpek balıklarında bulunan bu sistemin evrimcilerin iddia ettikleri gibi "aşama aşama" gelişmesi mümkün değildir. Nitekim fosil kayıtları da bu gerçeği doğrulamaktadır. Milyonlarca yıl öncesine ait köpek balığı fosilleri ile günümüzde yaşayan köpek balıkları arasında hiçbir farklılık yoktur.
Köpek balıkları sığ sulardan derin sulara kadar her yerde yiyecek aradıkları için gözleri su basıncı değişikliklerine uygun olarak yaratılmıştır. Bu üstün yaratılış özelliği neticesinde gözün iç kısmı ve retina gözün dış yüzeyine uygulanan basınç farkını dengeler ve gözlerinin herhangi bir şekilde basınçtan zarar görmesine engel olur. Bu canlının gözleri çok az ışıkta görmeye duyarlı şekilde yaratılmıştır. Göz bu özelliği sayesinde düşük çözünürlükteki cisimleri insanlardan daha iyi görür ve keskin bir görüş kazanır.
Değişik köpek balığı türlerinin her birinin kendine özgü değişik göz tipleri bulunmaktadır. Örneğin çekiç başlı köpekbalığının gözleri başının iki tarafında uzanan loblarda yer alır. Bu yaratılış özelliği, hayvanın üç boyutlu görüntü kalitesini arttırmakta ve yüksek bir hızla avına doğru yüzerken aradaki mesafeyi daha iyi tahmin etmesini sağlamaktadır.
75 Milyon Yıllık Köpek Balığı Fosili
Negatif ve pozitif olmak üzere çift parçalı olan bu fosil, 75 milyon yaşındadır.
Köpek Balığı
Yaş: 75 milyon yıl
Bölge: Haqil, Lübnan
Köpek balığı türleri, Lübnan dağlarında sıkça rastlanılan fosillerdendir. Köpek balıkları kıkırdaklı balık sınıfına dahildirler. Kıkırdaklı balıkların iskeletleri, kalsiyum içermez, kıkırdak dokudan meydana gelmiştir. Sadece dişlerinde ve bazen omurlarında kalsiyum birikintileri vardır. Bu nedenle, köpek balığı dişi fosiline, iskelet fosilinden daha sık rastlanır.
Köpek balıklarının bulunan en eski fosilleri yaklaşık 400 milyon yıllıktır. Bu fosiller, diğer tüm canlıların olduğu gibi, köpek balıklarının da yüz milyonlarca yıldır hiçbir değişime uğramadıklarını göstermektedir. Köpek balıkları, evrimcilerin iddia ettiği gibi, diğer türlerden aşama aşama gelişmemiş, kompleks yapılarıyla bir anda ortaya çıkmış, yani yaratılmışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder