Vücudumuzdaki kapakçıklar; kirli ve temiz maddeleri birbirlerinden  ayırır, tehlikeli asitlerin giriş ve çıkışlarını kontrol ederler...  
        Mide içeriğindeki asitlerin yemek borusuna vereceği zararı ve insanda  meydana getireceği rahatsızlığı biliyormuş gibi kontrollü açılıp kapanan 
 mide kapakçığı…
Kanın akış yönüne doğru tek taraflı olarak  açılan, bir damlasını bile sızdırmadan kanın vücuda pompalanmasını  sağlayan 
kalp kapakçıkları…
Kanın yerçekiminin etkisiyle geriye doğru akmasını önleyen 
toplardamar kapakçıkları…
Yediğimiz yemekleri yutarken nefes borusunu kapatan 
epiklot adlı kapakçık…
Biz  varlığından haberdar bile değilken, üzerlerinde hiçbir kontrolümüz  yokken, Allah’ın lütfu olan bu kapakçıklarımız hep en doğru anda  kapanarak hayatımızı kurtarır.
Kavanoza koyduğumuz bir sıvının  akmaması için kapakla ağzını kapatırız. Amacımız sıvının gerekli  zamanlarda kontrollü olarak akmasını sağlamaktır. Vücudumuzdaki sıvılar  da buna benzer bir yöntem yardımıyla korunur.
Vücudumuzdaki  kapakçıklar bu korumanın yanı sıra son derece hayati görevler de  üstlenmişlerdir. Örneğin vücudumuzdaki kapakçıklar; kirli ve temiz  maddeleri birbirlerinden ayırır, tehlikeli asitlerin giriş ve  çıkışlarını kontrol ederler. Yüce Rabbimiz’in kullarına bir lütfu olan  bu kapakçıklar, bir enerji kaynağına ihtiyaç duymaksızın bizim  doğumumuzdan ölümümüze kadar hiç durmadan çalışmaktadırlar.
Midedeki Sızdırmayan Kapaklar Sağlıklı  bir insanda yemek yerken her lokma, ağızdan yemek borusuyla mideye  aktarılır. Ancak mide içeriği yukarı doğru geçemez. Bunu sağlayan  mekanizmaya ise mide kapakçığı adı verilir. Allah bu sistemi oldukça  detaylı yaratmıştır.
           
Midenin yukarı doğru sızdırma yapmasını  engelleyen belirli düzenler vardır. Bunlardan bir tanesi yemek borusunun  alt ucu ile midenin birleşme yerinde oluşan “dar açı”dır. Tıpta “HIS”  açısı adı verilen bu açı, midenin içeriğinin mideden yukarı çıkmasına  engel olur.
Yemek borusunun alt ucunda var olan kas  mekanizmasındaki özel sistem de bu düzenekte görev alır. “LES” adı  verilen alt yemek borusu büzücüsü, normalde hep kasılı durmaktadır.  Fakat kişi ağzındaki lokmayı yemek borusuna aktardığında bu kas  kendiliğinden gevşer ve yemek borusunu mideye açar. Bunun yanı sıra  göğüs kafesi ve karın boşluğunun arasının tamamını kaplayan diyafram  kasının, yemek borusunu sardığı kısmın sıkı oluşu da mide içeriğinin  yukarı çıkmasına engel olan mekanizmalardan bir diğeridir.
Yüce  Rabbimiz’in üstün yaratılış delillerinden biri olan midedeki bu özel  mekanizma, yutma sırasında açılarak yiyeceklerin mideye geçişine izin  verir. Daha sonra kapanarak gıdaların geri kaçmasını önler. Bu kapakçık  iyi çalışmadığında, mide içeriği ve asit yemek borusuna kaçabilir. Bu da  ‘
reflü’ olarak bilinen hastalığa sebep olur.
Kalp Kapakçıklarındaki Kusursuz Yapı İnsan  vücuduna hayat veren kalbin, son derece sistemli bir çalışma  mekanizması vardır. Bu sistemde meydana gelebilecek tek bir aksaklık,  kişinin hayatını sona erdirebilir. Kalpte bulunan mekanizmalardan en  önemlisi sağ ve sol taraflarda bulunan pompalar ve bunların arasındaki  kapakçıklardır. İnsan sağlığı için büyük önem arz eden bu sistem şu  şekilde çalışır. Kalpteki pompalar altlı ve üstlü iki farklı pompa  setinden meydana gelir. Bu pompalar arasında da kanın akış yönüne doğru  açılan tek taraflı kapakçıklar bulunur. Küçük pompa kasıldığında  kapakçıklar açılır ve kan büyük pompanın içine doğru ilerler. Büyük  pompa kasıldığında ise aradaki kapaklar kapanır ve kanın, geldiği yöne  doğru akması engellenmiş olur.
           
Benzer kapaklar büyük pompanın  boşaltım bölümünde de vardır. Büyük pompa kasıldığında bu kapaklar  açılır ve kanın vücuda doğru akışı sağlanır. Ancak kan pompalama işlemi  durduğu anda kapaklar kapanır ve gönderilen kanın kalbe geri dönmesi  engellenir.
Kalpteki kapakçıkların düzeni tefekkür edilmesi  gereken bir konudur. Bir kavanozu bile sıkıca kapattığımızda sızdırma  tehlikesi olmasına karşın, Allah’ın dilemesiyle kalpteki kapakçıklar  sızdırma yapmaz. Kişi doğduğu günden öleceği güne kadar, kapakçıklar  kusursuz bir düzen içinde çalışır.
Damarlarda Bulunan Otomatik Kapılar: Toplardamar Kapakçıkları Vücudumuzdaki  toplardamarlar, Allah’ın insan bedeninde yarattığı mükemmel düzenin en  güzel örneklerindendir. Bu damarların içine kalbe doğru açılan birçok  kapakçık yerleştirilmiştir. Böylece kanın, yer çekiminin etkisiyle  geriye gitmesi engellenmiştir. Kan akışının sadece kalbe doğru olması  sağlanmıştır. Bu kapakçıkların her biri son derece özel bir yapıya  sahiptir. Her birinin etten menteşeleri vardır. Bu menteşeler sayesinde  kapakların tek yöne doğru açılması sağlanır. Bu düzenin tamamına  baktığımızda ortada muhteşem bir mühendislik harikası olduğuna şahit  oluruz. Şimdi bu sistemin inşasını inceleyelim.

Normal  venlerde kapaklar kanın tek yönlü (kalbe doğru) hareketini sağlarlar.  Kan geri gelmek isterse kapaklar kapanarak buna engel olur.

Oysa variköz  venlerde (varis) uzama ve genişlemeden dolayı kapaklar görevini yerine  getiremez ve kan geri kaçarak bacağın alt taraflarında birikir ve  şişlikler ortaya çıkar. Hücreler,  toplardamar hattının yapımında üç önemli görevi üstlenmişlerdir. Bu  hücreler, Allah’ın dilemesiyle hem mühendis, hem işçi hem de inşaat  malzemesi görevi alırlar.
Mühendis Hücreler: Adeta  boru inşaatını andıran bu toplardamar sisteminin yapım planları ve  projeleri hücrenin çekirdeğindeki bilgi bankasında yani DNA’sında  bulunur. Her hücre bu projeyi okur ve bunu uygular. Şüphesiz aklı  olmayan hücrenin bir projeyi okuması ve birebir uygulaması bir  mucizedir.
İnsanlar mühendis olmak, bu konuda uzmanlaşmak için  yıllarca okur ve pratik yaparlar. Oysa hücreler yaratılışlarından  itibaren bu bilgiye sahiptirler.
Kendilerini Feda Eden Hücreler: Hücreler  DNA’larında saklı olan bilgiye göre bu boru hattının inşaatında nerede  hangi görevi yapacaklarını öğrenirler. Ayrıca bu inşaatta görevli  milyarlarca hücrenin hepsi hangi hücrelerle bir araya gelmesi  gerektiğini bilir. Çalışmaları gereken yeri bulduklarında da durmaksızın  çalışmaya, görevlerini yapmaya başlarlar. Ancak kullandıkları malzeme  yabancı bir inşaat malzemesi değil “kendileri”dir. Bu inşaatta çalışan  her hücre, ömrünün geri kalan kısmını boru hattının küçük bir parçası  olmak için feda eder.
Kusursuz Bir Düzen İçerisinde Çalışırlar: İnşa  edilen her kapaktan birkaç milimetre ötede aynı işlem gerçekleşir.  Çalışkan hücreler yine benzer bir şuurla aynı yöne açılan bir kapak daha  inşa ederler. Eğer bu kapaklardan bazılarını inşa eden hücreler farklı  bir karar alsalar ve kapaklardan bazılarını ters yöne doğru açılabilecek  şekilde inşa etselerdi, bu sefer kan damarlarda akamaz ve insan,  yaşamını derhal yitirirdi. Ancak bu gerçekleşmez ve toplardamar boyunca  var olan binlerce kapağın her biri Allah’ın izniyle ayrı ayrı  birbirlerine uygun şekilde inşa edilirler.
Nefes Almamızı ve Yemek Yiyebilmemizi Sağlayan Küçük Kapakçık: Epiklot Nefes  borumuz ve yemek borumuz boğazımızda yan yana bulunur. Fakat boğulmadan  yemek yiyebilir ve nefes alabiliriz. Bunu sağlayan ise nefes borusunun  üzerinde yer alan küçük kapakçık ‘
epiklot’tur. Nefes borusunun hemen  girişinde bulunan bu kapakçık, yemek yerken soluk borusuna su veya  yiyecek kaçmasını engeller. Yutkunmadan sonra ise kapakçık tekrar yerine gider ve böylece nefes borusundan hava geçmesi sağlanır.
Epiklot  kapakçığı mucizevi bir şekilde bebeklerde daha farklıdır. Bebeklerdeki  kapakçık sistemi yetişkinlerdekine oranla daha yukarıdadır ve daha  farklı şekilde çalışır. Bu sayede bebek nefes alıp verirken rahatlıkla  anne sütü içebilir. Bebeklerin anne sütü içerken, bir yandan  ağlamalarına rağmen boğulmamaları da bu yüzdendir. Eğer bebeklerdeki  kapak sistemi de yetişkinlerdekine benzer bir yapıya sahip olsaydı,  bebekler anne sütünü emerken boğulabilirlerdi.
Allah Kusursuzca Var Edendir Yazı  boyunca vücudumuzdaki akıllı kapakçıklardan, bu kapakçıkları oluşturan  hücrelerden örnekler verdik. Elbetteki hücreleri oluşturan atomların  düşünüp böyle üstün sistemler yapmasına imkan yoktur. Vücudumuzdaki bu  mükemmel düzenin tesadüfen oluşması imkansızdır. Bu kusursuzluk, bize  üstün akıl sahibi olan Yüce Allah’ın lütuflarından biridir. Akıl ve  vicdan sahibi herkesin takdir edeceği gibi Allah vücudumuzdaki kapılar  örneğiyle insanlara canlılık üzerindeki sonsuz hakimiyetini  göstermektedir. Bedenimizde şahit olduğumuz muhteşem sistem, Yüce  Allah’ın sonsuz aklının delillerinden bir tanesidir.
Bebekliğinizden  bugüne kadar, binlerce kez yediğiniz yemek sırasında, onbinlerce kez  yutkunmanıza rağmen her seferinde, 
epiklot, tam doğru anda nefes  borunuzun girişini kapattı.
Kalp kapakçıklarınız, bir damlasını bile sızdırmadan kanın vücudunuza pompalanmasını sağladı.
Toplardamar boyunca var olan binlerce kapağınız hücreleriniz tarafından inşa edildi.
Tüm  bunlar doğduğunuz andan beri Rabbimiz’in izniyle gerçekleşmekte ve ömür  boyunca dinlenmeksizin işlevlerine devam etmektedirler.
Bir su  tabancasının tetiğini çektiğinizde içerideki suya bir basınç  uygularsınız. Bu, içerideki bir kapakçığın kapanmasına ve dışarıdaki bir  kapakçığın açılmasına neden olur ve piston su fışkırtmak için  pompalanır. Aynı şekilde kalpteki kapakçıklar kanın yalnızca tek bir  yönde pompalanmasını garanti altına alırlar. Damarlarınızdaki  kapakçıklar yer çekimine karşı geri akışı engellerler. Baş aşağı  durduğunuzda, beklenenin aksine kan başınıza hücum etmez.
Kuşkusuz tüm bunların gerçekleşmesi ancak  Rabbimiz'in ilhamı ile mümkündür. Vücudumuzda doğduğumuz ilk günden beri  yer alan bu kusursuz sistemler, tüm evren ve canlıların Yüce Allah'ın  eseri olduğunun apaçık delillerindendir. Bir Kuran ayetinde şöyle  bildirilmiştir:
           
  "O Allah ki, yaratandır (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, -şekil ve suret- verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir."
(Haşr Suresi, 24)